Eğitim İş Dinar İlçe Temsilciği Dinar’da İş Bırakma Eylemi Yaptı.
İş bırakma eylemi Dinar Cumhuriyet Meydanında düzenlenen iş bırakma eyleminde sunuculuğunu Müzik Öğretmeni Hasibe Ceyhan Öz üslendi.Cumhuriyet Meydanında düzenlenen eyleme Eğitim İş Sendikası Afyonkarahisar yönetim kurulu üyeleri, Dinar ilçe temsilcisi Hamit Fidanoğlu, Atatük’ü Düşence Derneği Dinar temsilcisi emekli öğretmen Kenan Özdemir, sendikaya üye çalışan öğretmenler ve emekli öğretmenler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan iş bırakma eylemi İlçe Temsilcisi Hamit Fidanoğlu’nun yaptığı basın açıklaması ile devam etti. Temsilci Hamit Fidanoğlu:“SARAYLARDAN DEĞİL ALANLARDAN HAYKIRIYORUZ
AKP iktidarı ekonomik krizin yükünü tamamen emekçilerin sırtına yıkan, gelir adaletsizliğini derinleştiren ve yoksullaşmayı artıran politikalar yürütmeye devam etmektedir.Ağustos 2021’de yandaş sendikayla imzalanan sözde toplu sözleşme ile kamu emekçilerinin ve emeklilerin geleceğine el konulmuş, adeta sefalete mahkum edilmiştir. Türk Lirası hızla değer kaybederken kurdaki dalgalanmalar biz emekçilerin belini iyice bükmüştür.İnsan onuruna yaraşır bir yaşam daha da imkansız hale gelmişken, AKP iktidarı sadece yandaşların özgür ve refah içinde olduğu bir ülke yaratmıştır.Büyük önder Atatürk’ün eğitimi, kalkınmayı, sosyal ve ekonomik ilerlemeyi birbirinden ayırmadan var ettiği Türkiye, daha gencecik bir Cumhuriyet iken bile Avrupa ülkelerine parmak ısırtırken, şimdi tepetaklak haldeki ekonomisiyle, Dünya Sefalet Endeksi’nde 156 ülke içinde 21. sırada yer almıştır.Zengini daha zengin, emekçileri ise daha yoksul hale getiren bu eziyetten, eğitim emekçileri de payını en ağır biçimde almıştır. Sözde toplu sözleşme görüşmelerinde kamu çalışanlarına reva görülen 2 yıllık zamlar yıl bitmeden erimiş, enflasyon ve artan vergi dilimi ile kamu emekçisinin alım gücü yerle bir edilmiştir. Eğitim emekçileri, daha ayın başında ayın sonunu kara kara düşünür hale gelmiştir.Üstelik bu tablo daha da ağırlaşıyor. TÜİK ezbere bildiğimiz yalanları söyleyedursun, Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in Aralık ayı araştırmasına göre; dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşayabilmesi için yapması gereken zorunlu harcamaları gösteren yoksulluk sınırı 13 bin 598 liraya, açlık sınırı ise 4 bin 652 liraya yükselmiştir. 1 yılda tüketilmesi zorunlu olan tüm gıda maddelerine yüzde 100’ü aşan oranlarda zam gelmiştir. Gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 2 bin 6 lira artmıştır.Peki bu şartlar altında fedakarca çalışan yaşamaya çalışan biz eğitim emekçilerinin payına ne düşüyor:-Tiyatrodan ibaret olan toplu sözleşme görüşmelerinden gelen trajikomik ücret zamları ve peşi sıra gelen sefalet.-Liyakatsizce atanmış yöneticilerin hadsizlikleri; azar, keyfi disiplin cezaları, mobbing, sürgünler…-Kadrolu, sözleşmeli, ücretli adı altında kategorize edilerek, ayrıştırılarak sömürülme.-İş güvencemizi ortadan kaldıracak, öğretmenler odasını bir kez daha bölecek olduğu halde bize müjde gibi sunulmaya çalışan Öğretmenlik Meslek Kanunu.-Gericileştirilmiş, piyasacılaştırılmış bir eğitim sistemi.Bu böyle gitmez, gidemez! Bugün bizim halimizi görmezden gelenlere, isyanımıza kulağını kapatanlara karşı üretimden gelen gücümüzü kullanacağız! Bir günlük iş bırakma eylemimizle sesimizi herkese duyuracağız. Bugün derse girmeyeceğiz ve meslek büyüğümüz Fakir Baykurt’un dediği gibi ders vereceğiz! Bugün dünyada Başöğretmen ünvanı taşıyan bir liderin kurduğu tek ülke olan Cumhuriyetimizde, öğretmenlere ve öğretmenliğe pranga vurulamayacağını göstereceğiz.-İnsanca yaşamak için tüm eğitim emekçilerinin maaşlarına yüzde yüz zam istiyoruz!-Sistematik ve hadsiz saldırılar altındaki meslek onurumuza tekrar kavuşmak istiyoruz!-Tüm eğitim emekçileri için kadrolu, güvenceli çalışma ve insanca çalışma şartları istiyoruz!-Eğitim çalışanlarının görev tanımlarının yapılmasını, angarya çalışmaya son verilmesini istiyoruz.-Üniversitelerimizde bilimsel, idari ve mali özerklik istiyoruz.-Atatürk’ün bize emanet ettiği yeni nesiller için laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim istiyoruz!Ve şüpheniz olmasın ki alacağız! Bu yoksulluk, bu sömürü artık yeter! Gün umutsuzluğa kapılma, kendini çaresiz ve güçsüz hissetme günü değildir. Gün dayanışma günüdür, mücadele günüdür. Üreten emekçileriz, sesimiz, sözümüz var. Hep birlikte güçlüyüz.Bugün burada bulunan ve iş bırakma eylemimize destek olan tüm eğitim emekçilerini de selamlıyoruz. Mücadelemizi tüm haklarımızı elde edene kadar, eğitim emekçilerine insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayana kadar sürdüreceğiz, haklarımızı söke söke alacağız!YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZYAŞASIN EĞİTİM-İŞYAŞASIN BİRLEŞİK KAMU-İŞ”dediEğitim İş Sendikası üyeleri hep beraber çeşitli marşlar söyleyerek eylemi sonlandırdı.Kaynak Dinar Gündem Gazetesi