CAMİLERİZ VARKEN CEMAAT VE TARİKATLARDA NE İŞİNİZ VAR
Cemaatlere bağlı olmadan, Allahın koyduğu kurallara uyarak, kula kulluk etmeden Dinimizi yaşamak varken neden cemaatler, tarikatlar araya girerler. Bunlar olmadan Allahın emirlerini yerine getirip evinde, camide namazlarını kılan kişilerin ibadetleri kabul olmuyor mu? Bu cemaatlerin çoğunluğu amaçları dışında insanı kullanarak kendi menfaatleri, idealleri için çalışıyorlar. Bazı kişiler bunların boyunduruğu altına girip bir daha bu bataktan çıkamıyorlar. Yüce kitabımız olan kurana tabi olarak namazlarını kılıyorsan, zekâtını veriyorsan, haramlardan ve günah olan her türlü kötülükten kaçınıyorsan tarikat aramaya gerek kalmaz. İbadetlerimizi yaparken bunların saklı, gizli mekânları yerine Millete açık Allahın evi tabir ettiğimiz Camilerimizde arkadaşlarımız, eşin, dostun ve komşularla oluşturacağımız CAMİ CEMAAT’İ ile namazlarımızı kılmamız daha uygun değilmidir?
Bir cemaate katılmak şart mı? İlla ki tarikatlara girmek mi lazım. Bir tarikata mensup olmadan Müslüman olunmuyor mu? Bunların yaşantılarına bir baksanız ya; hiçbir yerde ve bir işte çalışmazlar, insanları sömürmek için her yolu denerler. Cahil insanların malları, parasıyla yaşarlar, giyim, kuşamları ve dini sömüren konuşmalarıyla seni etkiler, senden, benden iyi yerlerde yaşarlar. Altlarında bulunan arabalar son model vasıtalardır. Camilerimize gelmezler, kendi düzenledikleri yerlerde kendi fikirlerini sana aşılamaya çalışır, saklı gizli yerlerde toplanırlar. Aklını çelerler, parana, malına göz diker yönünü, yaşayışını değiştirirler. Değerli kardeşim; Dinini güzelce yaşamak varken, kimsenin cemaatine girmeden ve aracı koymadan Allaha ibadetini kur’anın koyduğu kurallara göre ve peygamberimizin sünnetine uygun yaşamaya özen göster ve bu kişilere sakın aldanma.
Dini bilgileri öğrenmek için çocuklarınızı sakın bu cemaatlere, tarikatlara göndermeyin. Diyanet işlerinin açmış olduğu dershanelere, kurslara ve Cami içerisinde açılmış kuran kurslarına itibar edin. Son zamanlarda bazı tarikat liderinin bile çocuklara musallat olduklarını, çocuk istismarının gün geçtikçe çoğaldığını sakın unutmayın. Geçen gün 12 yaşında çocuğa istismardan hem de tarikat şeyhi tutuklanarak hapis cezası aldığını televizyon ve gazeteler haber yaptı. Bu gibi hadiseler son günlerde çok sık yaşanmaktadır.
Camilerimiz tertemiz, yazın serin, kışları ısıtma tertibatlı her vatandaşa açık, buraya girerken para da alınmıyor, neden ibadetini camide değil de saklı gizli yerlere sizi çağıran bu tiplere adamlara uyarak gidiyorsunuz. Onların oralarda yaptıkları ibadetler daha mı çok geçerli? , bizler Camilerde Diyanetin imamına uyarak usulüne uygun namazımızı kılıyorken, cemaatlere uyarak takılıp gidenler nasıl bir ibadet ve sevap kazanıyorlar acaba? Bu bölünme neden yapılıyor? Camilerde kılınan namazın diğer yerlerde kılınan namazdan 27 derece üstün olduğunu bu tarikat ve cemaatlerin başını çekenler bilmezler mi? Ebu Hüreyre Radıyallahu anh’den riayet edildiğine göre Resüllullah“Sas” şöyle buyurmuş”bir kimsenin Camide cemaatle kıldığı namaz iş yerinde veya evinde kıldığı namazdan yirmi yedi derece daha sevaptır. Şöyle ki bir kişi güzelce abdest alır, sonra başka bir maksatla değil, sadece namaz kılmak üzere camiye gelirse, Camiye girinceye kadar sevap attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir günahı bağışlanır. Camiye girince de, namaz kılmak için orada durduğu sürece de, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır.”Diye hadisleri var. Her vesileyle Namazlarımızı bir mazeretimiz olmadığı müddetçe Camilerde kılınmamız istenmiştir. Durum böyle olduğuna göre bu cemaatlerin öncülüğünü yapanlar neden ibadetini yapmak isteyenleri Camiye gelmesine mani olup kendi uyduruk mekânlarına çekmek için yarışıyorlar.
Yaptığımız araştıramaya göre Peygamberimiz hazreti Muhammet (sav) sağlığında ne cemaat nede tarikat var. Bunların oluşumları hepsi de peygamberin vefatından nice sonra ortaya çıktığını anlıyoruz. Bir kimsenin Müslüman olması için herhangi bir tarikata veya cemaate de bağlı olması gerekmiyor. Kur’an Müslümanların bilmediği şeyin ardına düşmemesini, bilerek inanmasını, istiyor. Diyanetin, vaaz veren hocaları veya İslam âlimlerinin yazdığı dini kitaplar ilmihallerinde “ falan tarikata girin ” diye bir ifade duydunuz mu? Tabii ki hayır. Öyleyse Katiyen bu uydurulmuş tarikat ve bunların şeyhine de İnanmayacağız. Namaz İbadetlerimizi kur’anın emrettiği, peygamberimizin öğrettiği sünnetine uygun yerine getireceğiz. Namazları camilerimizde cami cemaati oluşturarak veya evlerimizde kılarak yerine getireceğiz. Bizler böyle yaparsak temiz ve saf Müslüman kardeşimizi kandırmaya çalışan kötü niyetli kişi ve guruplar da Allahın izniyle yok olup gideceklerdir. Bunların insanlara zarar verdiği kadar ülkemize de çok zararları dokunduğunu unutmamamız gerekir.
SAYGILARIMLA.
0532667570 Lozan Sarıoğlu
Cemaatlere bağlı olmadan, Allahın koyduğu kurallara uyarak, kula kulluk etmeden Dinimizi yaşamak varken neden cemaatler, tarikatlar araya girerler. Bunlar olmadan Allahın emirlerini yerine getirip evinde, camide namazlarını kılan kişilerin ibadetleri kabul olmuyor mu? Bu cemaatlerin çoğunluğu amaçları dışında insanı kullanarak kendi menfaatleri, idealleri için çalışıyorlar. Bazı kişiler bunların boyunduruğu altına girip bir daha bu bataktan çıkamıyorlar. Yüce kitabımız olan kurana tabi olarak namazlarını kılıyorsan, zekâtını veriyorsan, haramlardan ve günah olan her türlü kötülükten kaçınıyorsan tarikat aramaya gerek kalmaz. İbadetlerimizi yaparken bunların saklı, gizli mekânları yerine Millete açık Allahın evi tabir ettiğimiz Camilerimizde arkadaşlarımız, eşin, dostun ve komşularla oluşturacağımız CAMİ CEMAAT’İ ile namazlarımızı kılmamız daha uygun değilmidir?
Bir cemaate katılmak şart mı? İlla ki tarikatlara girmek mi lazım. Bir tarikata mensup olmadan Müslüman olunmuyor mu? Bunların yaşantılarına bir baksanız ya; hiçbir yerde ve bir işte çalışmazlar, insanları sömürmek için her yolu denerler. Cahil insanların malları, parasıyla yaşarlar, giyim, kuşamları ve dini sömüren konuşmalarıyla seni etkiler, senden, benden iyi yerlerde yaşarlar. Altlarında bulunan arabalar son model vasıtalardır. Camilerimize gelmezler, kendi düzenledikleri yerlerde kendi fikirlerini sana aşılamaya çalışır, saklı gizli yerlerde toplanırlar. Aklını çelerler, parana, malına göz diker yönünü, yaşayışını değiştirirler. Değerli kardeşim; Dinini güzelce yaşamak varken, kimsenin cemaatine girmeden ve aracı koymadan Allaha ibadetini kur’anın koyduğu kurallara göre ve peygamberimizin sünnetine uygun yaşamaya özen göster ve bu kişilere sakın aldanma.
Dini bilgileri öğrenmek için çocuklarınızı sakın bu cemaatlere, tarikatlara göndermeyin. Diyanet işlerinin açmış olduğu dershanelere, kurslara ve Cami içerisinde açılmış kuran kurslarına itibar edin. Son zamanlarda bazı tarikat liderinin bile çocuklara musallat olduklarını, çocuk istismarının gün geçtikçe çoğaldığını sakın unutmayın. Geçen gün 12 yaşında çocuğa istismardan hem de tarikat şeyhi tutuklanarak hapis cezası aldığını televizyon ve gazeteler haber yaptı. Bu gibi hadiseler son günlerde çok sık yaşanmaktadır.
Camilerimiz tertemiz, yazın serin, kışları ısıtma tertibatlı her vatandaşa açık, buraya girerken para da alınmıyor, neden ibadetini camide değil de saklı gizli yerlere sizi çağıran bu tiplere adamlara uyarak gidiyorsunuz. Onların oralarda yaptıkları ibadetler daha mı çok geçerli? , bizler Camilerde Diyanetin imamına uyarak usulüne uygun namazımızı kılıyorken, cemaatlere uyarak takılıp gidenler nasıl bir ibadet ve sevap kazanıyorlar acaba? Bu bölünme neden yapılıyor? Camilerde kılınan namazın diğer yerlerde kılınan namazdan 27 derece üstün olduğunu bu tarikat ve cemaatlerin başını çekenler bilmezler mi? Ebu Hüreyre Radıyallahu anh’den riayet edildiğine göre Resüllullah“Sas” şöyle buyurmuş”bir kimsenin Camide cemaatle kıldığı namaz iş yerinde veya evinde kıldığı namazdan yirmi yedi derece daha sevaptır. Şöyle ki bir kişi güzelce abdest alır, sonra başka bir maksatla değil, sadece namaz kılmak üzere camiye gelirse, Camiye girinceye kadar sevap attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir günahı bağışlanır. Camiye girince de, namaz kılmak için orada durduğu sürece de, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır.”Diye hadisleri var. Her vesileyle Namazlarımızı bir mazeretimiz olmadığı müddetçe Camilerde kılınmamız istenmiştir. Durum böyle olduğuna göre bu cemaatlerin öncülüğünü yapanlar neden ibadetini yapmak isteyenleri Camiye gelmesine mani olup kendi uyduruk mekânlarına çekmek için yarışıyorlar.
Yaptığımız araştıramaya göre Peygamberimiz hazreti Muhammet (sav) sağlığında ne cemaat nede tarikat var. Bunların oluşumları hepsi de peygamberin vefatından nice sonra ortaya çıktığını anlıyoruz. Bir kimsenin Müslüman olması için herhangi bir tarikata veya cemaate de bağlı olması gerekmiyor. Kur’an Müslümanların bilmediği şeyin ardına düşmemesini, bilerek inanmasını, istiyor. Diyanetin, vaaz veren hocaları veya İslam âlimlerinin yazdığı dini kitaplar ilmihallerinde “ falan tarikata girin ” diye bir ifade duydunuz mu? Tabii ki hayır. Öyleyse Katiyen bu uydurulmuş tarikat ve bunların şeyhine de İnanmayacağız. Namaz İbadetlerimizi kur’anın emrettiği, peygamberimizin öğrettiği sünnetine uygun yerine getireceğiz. Namazları camilerimizde cami cemaati oluşturarak veya evlerimizde kılarak yerine getireceğiz. Bizler böyle yaparsak temiz ve saf Müslüman kardeşimizi kandırmaya çalışan kötü niyetli kişi ve guruplar da Allahın izniyle yok olup gideceklerdir. Bunların insanlara zarar verdiği kadar ülkemize de çok zararları dokunduğunu unutmamamız gerekir.
SAYGILARIMLA.
0532667570 Lozan Sarıoğlu